ISI YALITIMI ENERJİ TASARRUFU
İnsanoğlu doğal koşullarda yaşamını sürdürebilecek kürk vb. bir donanıma sahip olmadığından, tarih boyunca kendisi için uygun koşullara sahip doğal sığınaklarda veya kendi yarattığı yapay ortamlarda barınmak zorunda kalmıştır. Bu küçük ortamlarda enerji harcayarak kendisi için gerekli olan iklim koşullarını yaratarak en zorlu iklim koşullarında dahi türünün yok olmasını önlemiştir.
Başlangıçta duvarları çok kalın olan
mağaralara sığınılarak dış iklim koşullarından korunuluyordu. Yakılan küçük bir
ateş insanlar için gerekli olan sıcaklık kosullarının olusmasına yetiyordu.
Mağaralar terk edilerek zamanla; su kaynaklarına yakın bölgelerde yerleşik
hayat düzenine geçildi. Bu dönemde inşa edilen yapılarda günümüzdeki
örneklerine göre daha kalın olan duvarlar kullaniliyordu. Nüfusun
yoğunlaşmasıyla bina sayısı artarak, şehirleşme yolunda ilk adimlar atıldı. Bir
süre sonra su kaynaklarına olan yakınlık bir sosyal statü göstergesi haline
geldi. Su kaynaklarından uzaklaşıldıkça konutların değeri düşüyordu ve merkezi
bölgelerde daha zengin olan kimseler ikamet ediyordu.
Tarih boyunca meydana gelen depremler, arsaların ekonomik bir değer haline
gelmesi ve malzeme teknolojisindeki gelişmelerle, inşaat işlerinde hafif ve
ince yapı elemanları tercih edilmeye başlandı. Kalın duvarlar, ticari değere
sahip yapılarda kullanma alanını azaltıyor ve ilk yatırım maliyetini
artırıyordu. Depremlerde meydana gelen sismik titreşimler neticesinde
hantal yapılar yıkılıyordu.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Yapı elemanlarının incelmesi neticesinde sağlanması gereken konfor koşulları için daha fazla enerjinin tüketilmesine ihtiyaç duyuldu. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ve ardından 1970’li yıllarda yaşanan petrol krizi nedeniyle enerjinin önemi giderek arttı. Enerji verimliliği ve enerji tasarrufu ile ilgili bilimsel çalışmalara önem verildi. Arsa maliyetleri ve kullanım alanları göz önüne alındığında yaşadığımız ekonomik koşullar yapı elemanları için; hem mümkün olduğu kadar az yer kaplayan, hem de ısı kayıp ve kazançlarının az olduğu tasarımları zorunlu kılmaktadır. Yapı elemanlarının kalınlığını fazla artırmadan, binalarda ısıtma amaçlı enerji tüketiminin azaltılmasının hedeflendiği o dönemlerde ısı yalıtım malzemeleri bu ihtiyaca cevap veren bir çözüm olarak geliştirildi. Yeni ısı yalıtım malzemeleri; hem hafif olmaları hem de ısı geçişine karşı gösterdikleri yüksek direnç nedeniyle günümüz yapılarının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Dört mevsimi yaşayan ülkemizde, ısıtmanın yanı sıra soğutma ihtiyacı da gün geçtikçe artıyor.
ISI YALITIMI NE KADAR YAKIT TASARRUFU SAĞLAR
Konutlarda; kaybedilen veya kazanılan
enerjinin büyüklüğü, ısıtma veya soğutma amacı ile tüketilen enerji miktarını
belirlediğinden, enerji tasarrufu sağlamak için yaşadiğımız alanın ısı kaybı /
kazancını azaltmak gerekir. Yapi bileşenleri üzerinden geçen ısıl enerji
miktarını sınırlandırmak; bina kabuğunda ısı yalıtımı yapılması, yalıtımlı
doğrama ve camların kullanımı ile mümkündür.
İnsanların yaşam kalitesinden ve konforundan ödün vermeden, enerji tasarrufu
sağlamak için alınabilecek üç önlem vardir. Bunlar, yüksek verimli cihazların
kullanılması, otomasyon sistemleri ve ısı yalıtımıdır. Bu üç önlem arasında ilk
sırayı ise ısı yalıtımı alır. Etkin bir ısı yalıtımı nın yapılmadığı binalarda,
enerji tüketimi çok fazladır. Hesaplamalar, etkin bir mantolama uygulaması ile
yapılarda ortalama % 50 enerji tasarrufu edilebileceğini ortaya koyuyor.
Uygulama için harcanan mantolama fiyatları ortalama 2 yıl içerisinde kendini
amorti edebilemktedir. Enerjinin verimli kullanılmaması, çevre kirliliğine
neden olurken dogal yaşamı da olumsuz etkiliyor.